09MAYIS

Çile

  Bu şiir, benim bütün sanat ve dünya görüşümün içinde kesafet bağladığı nazım tecrübesidir. Öteden beri hülyam, en geniş keyfiyet mikyasıyla en geniş kemmiyet mikyasının barıştırabilecek ve beni bir bütün halinde hülasa edecek bir temel manzume meydana getirmekti. Nihayet hepimizi, farkına vardırmaksızın gizli gizli istila eden ruhi tekevvünler bir gün bende bu arzuyu borç haline getirdi ve ( Çile ) ye başlattı. ( Çile ) nin ana temini fiilen yaşadığım bir fikir buhranına borçluyum. Nitekim ( Bir Adam Yaratmak ) isimli piyesim de, aynı kafa krizinin mahsulü. Şu kadar ki, bu krizin bana verdiği ilk hamle ( Çile ) olmuş yalnız şiirin istediği azametli enerji karşısında uyuşan cesaretim ilk iş olarak ( Bir Adam Yaratmak ) piyesine el atmıştır. Yoksa piyesi şiirin bir şubesi telakki edebilirsiniz. ( Bir Adam Yaratmak ), ( Çile )deki mücerret fikrin vakaya, hayati münasebet ve Saiklere, entrika ve maddeye kavuşmuş şeklinden başka bir şey değildir.

Dava şu; Piyeste olsun, şiirde olsun, ani bir ruh sadmesi karşısında bütün nispetleri ve ölçüleriyle dünyasını kaybeden fikir ve sanat adamının beyin ihtilali anlatılıyor. Şu farkla ki, piyeste içtimai hayata tatbik edilen ve birtakım içtimai hayat tezlerine destek olan bu kafa ihtilali, şiirde tamamıyla ulvi ve mücerret bir teze bağlanmıştır. O da eşya ve hadiselerin köküne ulaşma cehdiyle yıkıla kainattan sonra yerine gelen alemin mimarisi hazırlop ve itiyadı bir ( emri vaki )ler dünyasına karşı ihtilal açan sanatkar ruhunun çektiği idrak çilesi ve o yoldan vardığı dünya. Büyük ruh kasırgası ve kasırgayı takip eden yeni düzen. Mahduda sığamayan ve hudutsuzu dolduramayan desteksiz ruhun muallakta çektiği cehennem azabı ve peşinden kavuştuğu cennet. Uzun lafa ne hacet ! Benim söyleyemediğimi şiir söyleyecektir.


NECİP FAZIL KISAKÜREK