25EKİM

GEÇMİŞ GÜNÜ ELERKEN SERGİSİ

* İr­fan sa­hip­le­rin­ce bi­li­nir ki, hik­met il­min, ilim de tek­ni­ğin üs­tün­de­dir; ta­rih ise bu üç gö­rüş şek­li­ne gö­re çe­şit­li...

* Ta­ri­hi, hik­met yö­nün­den ele alan, onu, ka­fa­sın­da­ki te­zat­sız ve her ör­gü­sü ta­mam bir dün­ya gö­rü­şü­ne nis­pet eder. İlim gö­züy­le yu­ğu­ran, vâ­kı­ala­rı sağ­lam bir (ana­liz) ve (sen­tez) ha­lin­de umu­mi kıy­met hü­küm­le­ri­ne bağ­lar. Tek­nik ba­kı­mın­dan in­ce­le­yen de, sa­de­ce mal­ze­me ve ham mad­de ve­rir ve ge­ri­si için ta­sa çek­mez.

* Bu üç fa­ali­yet ne­vi­nin sa­hip­le­rin­den bi­rin­ci­si, ce­mi­yet ha­mur­kâ­rı bü­yük fi­kir­ci, ikin­ci­si ta­ri­hi ken­di için­de ve za­ma­nı­nın an­la­yı­şı­na gö­re mu­ha­se­be eden mes­le­kî ilim­ci, üçün­cü­sü de bu ri­zi­ko­lu ve be­lâ­lı iş­ler­den ka­çı­nıp, yal­nız dış şe­kil ba­kı­mın­dan “doğ­ru” ve “yan­lış” öl­çü­süy­le ha­re­ket eden ve man­sap­tan ev­vel men­baı tut­ma­ya ba­kan ku­ru mü­şa­he­de­ci... Her­bi­ri­nin ay­rı ay­rı hak­la­rı olan bu üç sı­nıf iş sa­hi­bin­den il­ki, dün­ya ça­pın­da tef­sir­ci res­sam, öbü­rü sı­nır­lı gö­rüş pe­şin­de us­ta fır­ça sa­hi­bi, da­ha öbü­rü de dü­pe­düz fo­toğ­raf­çı... İl­kin­de hik­met ka­nat­lı bü­yük ruh, öbü­rün­de mev­zuuy­la ka­yıt­lı ma­hal­lî id­rak, da­ha öbü­rün­de de dış ha­ki­kat kay­gı­lı ya­van akıl iş gö­rür. Bi­rin­ci­ye aza­met­li ham­le, ikin­ci­ye şe­ref­li va­zi­fe, üçün­cü­ye de ta­raf­sız ih­ti­yat dü­şer; ve bü­yük so­rum­lu­luk, şüp­he­siz bi­rin­ci­den baş­lar.